GÖYNÜK; SAKİN AMA BOYNU BÜKÜK ŞEHİR
- Telegram
Daha doğrusu boynu bükük bırakılan, yalnızlığa görünmezliğe itilen şehir. Hakettiği değeri göremeyen şehir.
Tarihine, kültürel mirasına, dini değerlerine falan hiç değinmeyeceğim bunlar zaten herkesin malumu. Bunlara zaten her türlü etkinlikte ve toplulukta siyasi büyüklerimiz! hep değiniyorlar. Sağolsunlar. Fakat bir şehre sahip çıkmak, yönetmeye çalışmak sadece bunları kuru kuru söylemekle olmuyor. İnsanlar icraat da görmek istiyorlar. Kaldı ki bir zaman sonra “lafla peynir gemisinin yürümediğine” de şahit olunuyor zaten.
Neden böyle bir başlık attım ve neden böyle bir serzenişle başladım? Birçok okur tahmin etmiştir diye düşünüyorum ama dumanı henüz üstünde olan gündem yüzünden: Göynük’e TOKİ konutlarının yapılmayacak olması tabi ki.
Yapılmayacak olması ayrı bir dert, TOKİ konutlarına gerek görülmemesi, konut ihtiyacının olmadığı dile getirilmesi ve en acısı bence “yerimiz yok” diye rapor sunarak Göynük halkının bu imkandan mahrum bırakılması!
Kasabadan hallice olan bir yerde kiraların 20-25bin bantlarında dolaştığı bir dönemde, TOKİ konutlarıyla insanların bir nebze de olsa yeşeren umutlarına neşter vurulmuştur. Bunda hem mevcut belediye yönetiminin payı vardır, hem de seçim zamanı kapı kapı dolaşıp oy isteyen diğer partililerin. Milletvekili olmak için canla başla çalışanlar, belediye koltuğuna oturabilmek için dağ bayır demeden dolaşanlar, “herşey Göynük halkı için”düsturlarıyla naralar atanlar işleri bitince devekuşu misali kafalarını kuma mı gömdüler acaba? Göynük'teki tek sıkıntı değil elbet bu ama en büyük sıkıntı konutsuzluk problemi. 2. Etap TOKİ için 1000 kişinin müracaat ettiğini düşünürsek, Göynük Gazetesi olarak bu sorunu dile getirmek de boynumuzun borcudur. Çünkü bizim tek gayemiz halkın sesini yetkililere duyurabilmek.
Keşke halkın lehine olacak bir girişimi raporlamadan önce, halkın içine bi karışıp istekler şikayetler dinlenilseydi, ne yapılabilirin çaresine bakılsaydı. İnsanlar ev geçindirmenin yanında başlı başına kronik bir sorun haline gelen kiralarla boğuşmak zorunda kalıyor zaten. Bir umut kapısı açılmışken bu umut kapısını hiç geçim derdi olmayanların kapatması çok acı.
Gerçekten konut ihtiyacının olmadığını düşünenlere sormak istiyorum. 2. Etaba başvuran 1000 kişi başka başka yerlerden mi gelip başvurdular acaba? Ben Göynük'e yerleşeli 4 sene oldu. Buraya gelmeden önce çok uzun bir süre ev aradık konut problemi 2021’de de vardı 2025’te de malesef devam etmekte.
Halkını özel inşaat şirketlerinin yaptığı fahiş fiyatlı evlere mahkum eden yönetimi yürekten kınıyorum. Göynük'ü çok seviyorum o ayrı, her yerleşim alanında bulunan sıkıntılar elbette ki burada da var. Olmayan yolundaki trafiği, otopark sıkıntısı, altyapısı vs. Bunlar zamanla çözülebilecek sıkıntılar. -gerçi bu zamana kadar çözüme kavuşmamış olması da ayrı bir konu-
Ama malesef büyük bir potansiyele sahip olan Göynük, yeteri kadar değer görmüyor, Bolu’nun ilçesi fakat Bolu’nun bundan haberi yok gibi.
Şunu da belirtmeden geçemeyeceğim; Göynük gazetesi kurulduktan sonra Göynük'ün adı daha çok duyulur oldu sosyal mecralarda. Dolayısıyla insanların dikkatini cezbetmeye başladı bu küçük sakin ama boynu bükük gariban şehir. Küçük olmasına karşın iş bakımından göç alan da bir şehir aynı zamanda. Göynük'lü olsun olmasın insanlar fellik fellik kiralık ev aramakta geçtim daire sahibi olmaktan. Bu herkesin malumu. Nasıl olur da “konut ihtiyacı yok” denilebiliyor. Ben bunu aşamıyorum.
Bu durum, Göynük halkına ve kadim şehir Göynük’e yapılan en büyük haksızlıklardan biridir.
Göynük'e bu kötülüğü yapmayın.





















