Nezih Bir Adamın Sessiz Seferi…

Nezih Bir Adamın Sessiz Seferi…
Paylaş
  • Linkedin
  • Pinterest
  • Whatsapp
  • Telegram
  • Reddit
A+ A-

Bazı insanlar vardır… Sabah ezanıyla kalkar, kimse duymadan yollara düşer. Ne alkış bekler ne teşekkür. Elinde bir poşet mama, yüreğinde bir dilim merhametle çıktığı yolda, bazen bir ağacın dibinde, bazen bir duvar kenarında yaşayan canlara ulaşır. Kiminin adı bilinmez, yüzü tanınmaz ama onlar bu ülkenin gerçek vicdan muhafızlarıdır.

İşte Mehmet Nezih Erkan, o insanlardan biri.

66 yaşında bir adam düşünün. Emekli olmuş, köşesine çekilip dinlenmek yerine sabahın en sessiz vakitlerinde Bolu sokaklarını arşınlıyor. Bir zamanlar bir veteriner kapısında görüp sahip çıktığı köpek, onun içindeki hayvan sevgisini uyandırmış. Ardından Bolu Belediyesi Barınağı’ndan aldığı bir can dostuyla birlikte sadece evini değil, tüm şehri yuvaya dönüştürmüş. Şimdi her sabah, kilometrelerce yol yapıyor. Karda, yağmurda, güneşte, açlığın ve yalnızlığın izlerini taşıyan patilere umut taşımaya devam ediyor.

O, görünmeden yapanlardan. İsmini sormadığınız, ama dua ettiğiniz bir adam. Belki siz hiç karşılaşmadınız onunla, ama beslediği bir can, bir akşamüstü ayaklarınıza sokulmuştur. Belki bir kuş, bir sokak kedisi ya da korkuyla titreyen bir köpek… Bilin ki o bakışlar, onun kalbinden geçmiştir.

Hüner güzeli sevmek değil, güzel sevmektir. Sevgi de aynı parmak izi gibi zata mahsustur. Yaradan masumiyettedir. Peygamberler, Allah onlarla birlikte oldukları için masumlardır. Kim masumsa, bilin ki Allah o an onunladır.

Ve hayvanlar masumdur.

Bir hayvanı severseniz, sonrasında asla iyileşmek zorunda kalmazsınız.

İşte bu yüzden, hayvanı seven insan kolay kolay kötülük yapmaz. Çünkü koşulsuz sevgiyi, sadakati ve sabrı bizzat gözlerinde okumuştur. Yaralıysa kanına, korkmuşsa sessizliğine, susmuşsa gözlerine dokunur. Ve en önemlisi: senden hiçbir şey istemeyen bir canlıya kalbini açar.

Nezih Abi bunu yapıyor. Her sabah, bir dilsiz dua gibi yürüyor şehrin yollarında. Onu gören hayvanlar sadece doyurulmuş değil; görülmüş, duyulmuş ve sevilmiş oluyor. Bir canın, sadece bir bakışla Allah’a emanet olduğunu bilenlerden biri o.

Evet biz bu çağda çok şey öğrendik…

Teknoloji öğrendik, yarış öğrendik, kazanmayı, göstermeyi, beğenilmeyi öğrendik. Ama bir türlü merhameti öğrenemedik.

Oysa hayvanı seven insan, suskunluğu da sever. Gözyaşını gizleyen bir kediyi, kuyruğuna dokununca titreyen bir köpeği fark eden kişi, insana da dokunmaktan korkmaz.

Bugün sokaklarda bir can acı çekiyorsa, o acı aslında bizim unuttuğumuz insanlığın çığlığıdır. Mehmet Nezih Erkan bu çığlığı duyuyor. O, duymayanlar adına işitiyor, hissetmeyenler adına elini uzatıyor. Ve belki de farkında bile olmadan, Allah’ın dilsiz kullarının duasını omzuna takarak yürüyor.

Bir düşünün… Günün birinde yolda gördüğünüz bir köpeğin kulakları kesilmiş, vücudu yara bere içindeyse ve hâlâ gözünüzün içine bakıyorsa, size güveniyorsa…

O bakışa ihanet etmenin vebalini hangi kitap, hangi dua, hangi ibadet silebilir?

Hayvana uzanan her merhamet, kalbin içindeki en saf Allah bilgisine uzanır. Çünkü Yaradan, en çok masumlarla beraberdir.

Ve Nezih Abi gibi insanlar, bu gerçeği sadece bilen değil, yaşayan insanlardır. Onlar sayesinde bu şehirler hâlâ yaşanılabilir; sokaklar hâlâ umut taşıyabilir.

Bugün biz hayvana kıyan bir yasayı konuşuyoruz. Koruma değil, kıyım getiren bir düzeni…

Ama öte yanda Nezih Erkan gibi insanlar, yalnızca merhametle milyonluk yasa gücünden daha etkili bir direnç gösteriyor.

Onlar, hayatta kalmanın değil; yaşatmanın, yolda kalanın yanında durmanın ne demek olduğunu öğretiyor.

Ve unutmayalım:

İnsan Allah’ı unutmuş olabilir.

Ama hayvanlar hâlâ Allah’a emanettir.

Nezih Abi gibi olabilmek duasıyla…

Sayılarının çoğalması ümidiyle…

Vicdanı susmayan, sessizlerin duasına ortak olan herkese selam olsun.


 


 

Göynük Gazetesi'nde yayımlanan köşe yazıları, yazarlarının kişisel görüşlerini yansıtmaktadır.
Her köşe yazısı yalnızca yazarı sorumluluğundadır ve Göynük Gazetesi'nin kurumsal görüşünü temsil etmez.
Yazılarda dile getirilen fikir, eleştiri ve değerlendirmeler, düşünce özgürlüğü çerçevesinde yayımlanmaktadır.

Yorum yazın

Yorum yazmalısınız
İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.