Jandarma: Gösterişsiz Fedakârlık

Bu yıl Jandarma Teşkilatı 186 yaşına bastı. Kolay mı? Dile kolay, tam bir buçuk asırdan fazla bir zamandır, bu milletin huzuru için gece gündüz demeden görev başındalar. Ve bu görevi sadece şehirlerde değil, en ücra köylerde bile büyük bir sadakatle sürdürüyorlar. İşte en çok da bizim Göynük’te bunu iyi biliriz.

Köyde büyüyen bir insan, jandarmayı sadece “devletin askeri” olarak değil, bir tanıdık gibi görür. Kışın tipi bastırdığında, yollar kapandığında, köydeki yaşlılara bir torba ekmek, bir kutu ilaç ulaştıran jandarmayı unutmaz insan. Hani bazen fırtına olur, elektrik kesilir, köy yolları kapanır, dış dünyayla bağlantı kopar ya… İşte o zaman bir “Biz geldik.” sesi gelir uzaktan. Bakarız, jandarma gelmiş. İçimiz rahatlar. Çünkü biliriz, yalnız değiliz.

Göynük’ün sadece ilçe merkezi değil, dış mahalleleri, köyleri de bilir bu fedakârlığı. Hani şu yazın sıcağında tarladayken su getirip hâl hatır soran, bayram sabahı çocuklara şeker dağıtan jandarmalar var ya… İşte onlar bizim güvenimiz oldu yıllarca. Kimse anlamaz bu hissi ama özellikle de köyde yaşayanlar çok iyi bilir. Çünkü bazen bir tek jandarma gelir, senin yaşadığını hatırlamaya…

Çocukluğumdan hatırlıyorum, bir köyde biri kaybolmuştu. Hava kararmıştı, herkes telaş içindeydi. Jandarma gelmişti; biri fenerle ormana daldı, biri köyün içini taradı, biri de yaşlı ninenin elini tutup “Merak etmeyin, biz buradayız.” demişti. O sözü hiç unutmam: “Biz buradayız.”

Evet, tam da böyle bir şey jandarma… Sadece silah tutmak değil mesele, birine “Biz buradayız.” demek… Mudurnu’daki, Seben’deki, Mengen’deki dağ köylerinde de hep aynıdır hikâyeler… Aynı fedakârlık, aynı vefa…

Bugün şehirlerde herkes kutlamalar yapıyor. Televizyonlar, sosyal medya dolu dolu anlatıyor. Ama asıl teşekkürü, sessizce görev yapan o jandarma devriyelerine borçluyuz. Çünkü onlar için her zaman bir görev günü… Belki bir köyün yolu kapanır, belki bir hayvan hırsızlığı olur, belki de bir yaşlımız yalnız kalmıştır. Ve emin olun ki onlar yine yoldadır…

İşte 186 yılın anlamı bu: Devletin gölgesini, güvenini en uzak yere kadar taşıyabilmek… Jandarma bunu yapıyor. Hem de gocunmadan, gösteriş yapmadan, yürekten yapıyor…

Göynük’ten, köylerden, tarlalardan selam olsun size…

Biz sizi tanıyoruz.

Biz size güveniyoruz.

Ve hep şunu diyoruz içimizden:

İyi ki varsınız...

186 yıldır milletin kalbindesiniz, var olun...

Saygılarımla,