Unutulan Aydınlanma: Köy Enstitüleri
- Telegram
Bir zamanlar bu topraklarda umutla yeşeren bir aydınlanma hareketi vardı…
Adına Köy Enstitüleri dediler.
17 Nisan 1940’ta, yoksulluğun, cehaletin ve umutsuzluğun kol gezdiği köylerde, bir ışık yakıldı.
O ışığın adı üretken eğitim, o ışığın rengi emek ve alın teriydi.
Hasan Âli Yücel’in, İsmail Hakkı Tonguç’un öncülüğünde, köy çocukları için kurulan bu okullar, sadece okuma yazma öğreten yerler değildi; orada toprak işlenir, marangozluk yapılır, kitap okunur, türküler söylenirdi.
Bir tarafta saban, diğer tarafta kalem…
Bir elinde çekiç, diğerinde kitap tutan gençlerdi o enstitü çocukları.
Ama ne yazık ki, bu aydınlık yol uzun sürmedi.
Köy Enstitüleri 1954’te kapatıldı.
Aydınlanmanın meşalesi, siyasetin karanlık gölgesinde söndürüldü.
Bugün köyler yine sessiz…
Bir zamanlar bilgiyle, üretimle ve umutla dolup taşan o köyler, artık göçün, unutulmuşluğun ve ilgisizliğin adresi.
Oysa Köy Enstitüleri yaşasaydı, belki bugün Göynük’ün de, Anadolu’nun da sesi daha gür çıkacaktı.
Belki de hâlâ kendi toprağımızda üretmenin, kendi insanımıza güvenmenin gururunu yaşıyor olacaktık.
Ve şimdi, Göynük’ün yamaçlarında bir sessizlik dolaşıyor.
O sessizlik, belki de o günlerin çocuklarının sesidir…
Tarlada çalışan, elinde kitapla yürüyen, ışığın peşinde koşan o çocukların.
Bizler o sesi yeniden duymadıkça, ne toprağımız bereket bulur ne de geleceğimiz umutla dolar.
Belki de zamanı geldi dostum…
Köy Enstitülerinin ruhunu, yeniden hatırlamanın vakti.





















