Bir Öğretmen Üzerinden Vicdanımız Sınanıyor: Ahmet Erdem Yalnız Değildir

Her toplumun hafızasında yer etmiş bazı insanlar vardır. İsimleri geçtiğinde saygıyla baş sallanır, hatıralar anlatılır, “iyi insandı” denir. Göynük’te böyle bir isim varsa, hiç şüphesiz Ahmet Erdem öğretmenimiz onlardan biridir.

Bugün bu köşeden kalem almak zorunda kalmamın nedeni, bir öğretmene yapılan sistemli ve siyasi içerikli bir saldırının artık sessiz geçiştirilemeyecek kadar büyümüş olmasıdır. Bu sadece bir öğretmeni hedef alma meselesi değil; bir ilçenin değerleriyle, vicdanıyla ve hafızasıyla oynanmasıdır.

Ahmet Erdem, Göynük’te yalnızca matematik ya da Türkçe öğreten biri değildir. O, öğrencilerine insan olmayı, doğruyu eğmeden bükmeden söylemeyi, eğilip bükülmeden dik durmayı öğretmiş bir eğitim emekçisidir. Yıllar boyunca binlerce öğrencinin hayatına dokunmuş, iyi bir insan olmanın ne demek olduğunu tavrı ve duruşu ile  anlatmıştır. Sözleriyle değil, haliyle öğretmiştir.

Peki bugün ne oluyor?
Ahmet hocamız, siyasi hesapların, kişisel çıkarların, küçük ama sinsi çevrelerin hedefi hâline getirilmiştir. Yalanlar, iftiralar, karalama kampanyaları üzerinden bir linç kültürü inşa edilmek istenmektedir.
Bu bir tesadüf değildir. Bu bir hata değil, bir kasıttır.

Ve biz bu kasıtlı yıpratma çabasının karşısında susarsak; yarın başka bir öğretmen, bir doktor, bir memur, bir esnaf da aynı akıbete uğradığında söyleyecek sözümüz kalmaz. Sessizlik, suç ortaklığıdır.

Ahmet Erdem öğretmene yapılan bu itibarsızlaştırma girişimleri; eğitim camiasına, Göynük halkına ve en önemlisi vicdan sahibi her bireye yapılmış sayılır.
Unutmayalım:
Bir toplum, öğretmenine sahip çıkmadığı gün çürümeye başlar.

Bugün vicdanı olan herkesin açıkça bir duruş sergileme zamanıdır. Çünkü bu mesele Ahmet hocamızın şahsında başlamış gibi görünse de, aslında hepimize yönelmiş bir mesajdır:
“Sustuğunuz sürece, biz dilediğimizi harcarız.”

Ama yanılıyorlar.
Biz susmayacağız.
Biz öğretmenimize, değerlerimize, Göynük’ün onuruna sahip çıkacağız.
Bugün Ahmet Erdem yalnız değildir!
Ve asla yalnız bırakılmayacaktır.