Direkler Çürüyor, Üretici Yoruluyor

Göynük, sadece küçük bir ilçe değil; yüzölçümü geniş, köyleri ve mahalleleri birbirinden uzak bir yerleşim bölgesi. Arıza ekipleri için her köye ulaşmak, sadece teknik bir işlem değil, zorlu ve yorucu bir yolculuk anlamına geliyor. Kışın yollar kar ve buzla kapanıyor, yağmur çamurları aracı ilerlemez hâle getiriyor. Yazın toz ve kavurucu sıcak ekipleri zorluyor, makinelerin verimliliğini düşürüyor.

Kırsaldaki direkler yılların yorgunluğunu taşıyor ve çoğu çürümeye yüz tutmuş durumda. Her fırtına, her kar yağışı veya rüzgâr, bu direklerin devrilme riskini artırıyor. Bu çürük hatlara ulaşmak ise ekipler için ayrı bir sınav. Uzak mesafeler ve engebeli arazi, müdahaleyi zorlaştırıyor ve çalışanları risk altına sokuyor.

Bölgede binlerce tavuk kümesi bulunuyor. Elektrik kesintisi geldiğinde işler felç oluyor. Soğutma ve sulama sistemleri çalışmıyor, hayvanlar havasız kalıyor, ölümler yaşanıyor. Üreticiler, yıllardır yaptıkları yatırımı kaybetmenin acısını çekiyor; tavuk başına hesaplanan maddi kayıplar artıyor.

Ekiplerin yetersizliği ve araçların sınırlı olması, bu süreci daha da zorlaştırıyor. Köyler arası uzaklıklar ve zor arazi koşulları, tavuk üreticilerinin çektiği zararı katlıyor. Arıza ihbarı yapılsa da sahada çözümün zorluğu, hem hayvanların güvenliğini hem de üreticilerin geçimini tehdit ediyor.

Göynük’te çözüm, sadece hatların onarılmasıyla sağlanamaz. Planlama, yeterli ekip, araç ve malzeme olmadan, kırsal bölgelerde yaşayan üreticilerin çektiği sıkıntı ve maddi kayıplar devam edecektir. Sorumluların, geniş yüzölçümü ve uzak köyler gerçeğini göz önüne alarak acil ve kalıcı çözümler üretmesi şarttır.