BABY BOOMERS'TAN ALFA'YA: BİZ NEREDEYİZ?

- Telegram
Sabahları futbol sahasında, 1–1,5 saat süren yürüyüş ve koşuyu harmanladığım hafif-orta tempolu kardiyo çalışmaları yapıyorum. Yaş ilerledikçe bu tür çalışmaların öneminin katbekat arttığını açıklıyor konunun uzmanları. Yaş konusunda sıkıntım yok, çok şükür. Beni bilenler bilir, hep 18 buçuktan 19 yaşındayım derim –geceler ile ulusal ve dini bayramları saymazsak elbette–. Şaka bir yana, uzmanların görüşlerine saygı duymakla birlikte, ter atmanın ve kalbi belli süreler çerçevesinde rutin seviyelerinden daha yüksek değerlerde çalıştırmanın insana sadece bedensel değil ruhsal açıdan da bir ek motivasyon ve mutluluk sağladığına bizzat ben şahidim.
Elbette bu girizgahı yapmamın temel sebebi insanlara spor yapma konusunda güzelleme yapmak değil. Madem ki sabah sabah bir faaliyet içerisinde olunacak, bunu dolap beygiri misali sürekli tekrar etmektense biraz renklendirmenin kimseye zararı olmaz düşüncesiyle bir çift bluetooth kulaklık aldım ve spor süresince YouTube kanalı açan çeşitli gazetecilerin programlarını dinliyorum. Evet YouTube bir video paylaşım kanalı ancak ben bahse konu programları adeta bir podcastmiş gibi “dinlemeyi” tercih ediyorum. Aslına bakarsanız bu biraz da zorunlu bir tercih. Zira hem yürüyüp -ya da koşup- hem de video izlemek takdir edersiniz ki son derece zor.
Geçenlerde yine bir YouTube kanalını “dinlerken” programdaki -şimdi ismini anımsayamadığım- konuk jenerasyonlardan yani kuşaklardan bahsetti. Bunu yaparken de mensubu olduğum X kuşağının hiçbir dönemde yönetimde bulunamamış olmak gibi bir şanssızlık içerisinde olduğunu söyledi. Gerçekten de öyle; ben kendimi bildim bileli Baby boomers kuşağından yöneticilerin idaresi altındayız.
Birçoğunuzun çeşitli mecralarda sıkça söz edildiğini duyduğunuz bu X, Y, Z kuşakları neyin nesi bir de ben üstünden geçeyim.
Yaklaşık 15-20 yıllık dönemlerin her biri birer kuşak (nesil, jenerasyon) olarak kabul ediliyor. Özetle de bilinen 6 kuşakvar. 1925 ilâ 1945 arasında doğanlar Sessiz Kuşak, 1946 ilâ 1964 arasında doğanlar Baby Boomers, 1965 ilâ 1979 arasında doğanlar X Kuşağı, 1980 ilâ 1999 arasında doğanlar Y Kuşağı, 2000-2010 arasında doğanlar son dönemin popüler jenerasyonu olarak Z Kuşağı ve 2011 ve sonrasında doğanlar ise Alfa Kuşağı olarak adlandırılıyor.
Bir başka ifade ile Sessiz kuşağın en genci olanlar 2025 yılı itibarı ile 80 yaşını tamamladılar. Baby Boomers kuşağının ise en genci 60 yaşını devirmiş vaziyette. Baby Boomers yani Patlama Kuşağı, İkinci Dünya Savaşı’ndan hemen sonraki “nüfus patlaması” yıllarında doğan söz konusu 1 milyar bebekten ötürü bu isimle anılıyor. Anlayacağınız bu kuşak Soğuk Savaş dönemi çocukları. Bunların temel motivasyonları büyüme, refah, mal ve hizmetlere ulaşmadaki özlem duygusundan ibaret. İlginçtir dünyanın belki de de en aktivist insanları olan 68liler de bu kuşak bünyesinden çıktı!
Gelelim benim de mensubu olduğum X Kuşağına. Bu kuşağı oluşturan bizler, ülkemiz özelinde bakıldığında geçiş dönemi çocukları olarak adlandırıldık. Müthiş bir hızla değişen dünyanın tüm dinamikleri olanca hızla suratımıza çarpıldı. Radyoyu da gördük televizyonu da, interneti de yapay zekayı da... Alabildiğine kanaatkâr, toplumcu, sadık ve idealist bir kuşak olageldik. Kuşak dönemimiz içerisinde hayat şartlarında görülen nispeten olumlu gelişmeler davranışlarımız üzerinde de etkili oldu ve parasal konuların dışında sosyal hayatla ilgili şeylere önem veren bir nesil olduk.
Diğer kuşakları da uzun uzadıya anlatıp sizi sıkmak istemem. Varmak istediğim noktayı hemen dile getirip kısa yoldan bitirme gayretindeyim.
Yukarıda da belirttiğim gibi bizim X Kuşağı genellikle çok uyumlu ve sadık bireylerden oluştuğundan yönetime katılmak üzere inisiyatif göstermekten hep uzak durdu. Baktığımızda bu kuşağın neredeyse tamamı emeklilik hayatı içerisinde; erken emekli de olsa normal emekli de... Ancak seksenlerin sonu ve doksanların başından bu yana siyasette, yönetimde ve bürokraside neredeyse hep aynı yüzleri görüyoruz: Bizim bir önceki kuşağımız olan Baby Boomers kuşağından insanları. Kendi adıma bir X kuşağı bireyi olarak, ne kadar kendini geliştirmeye çalışan biri olsam da ben bile Z kuşağını algılamakta güçlük çekiyorum zaman zaman. Alfa kuşağını düşünemiyorum bile! Böyle bir ortamda bizden bir önceki nesil olan Baby Boomers mensubu olan tiplerin, bırakın Z kuşağını Alfa’yı, Y kuşağının bile beklentilerini karşılayabilmesi mümkün mü sizce?!
Netice itibarıyla, biz X kuşağı olarak belki yönetimlerde fazla yer bulamadık ama bu dünyaya kattığımız kanaatkârlık, sadakat ve çalışkanlık duygularının bir sonraki kuşaklara miras kalacağına inanıyorum. Belki yöneten değil ama deneyimleriyle yol gösteren, köprü kuran bir nesil olmayı da küçümsememek lazım. Bizden sonra gelenlerin daha iyi bir gelecek inşa etmesi için en azından sağlam bir temel bırakabilirsek ne mutlu bize.