TRA”J”İK KURALLARI

TRA”J”İK KURALLARI
Paylaş
  • Linkedin
  • Pinterest
  • Whatsapp
  • Telegram
  • Reddit
A+ A-

Bundan yaklaşık 9 yıl önceydi. Henüz Göynük’e taşınmamıştık. Mahallemizin o dönemki muhtarı Necati abi, muhtarlığa bir uğramamı, içeriği muhtemelen trafik cezası olan bir tebligatımın olduğunu söyledi. Elbette derhal soluğu Necati abinin ofisinde aldım. Tebligatı açıp baktığımda beynimden vurulmuşa döndüm adeta. Zira cezaya sebebiyet veren suçun, “yayaya yol vermemek” olduğunu görmek beni fazlasıyla üzdü.

O cezaya değin eşim Aysun ile trafikteyken yayalara yol verdiğimde mutlak surette atışırdık. Eşim böyle bir kültür henüz oluşmadığından trafikte ardımda olan sürücülerin bana olur olmadık küfürler ettiğini savunurdu. Haklıydı da… Bahse konu cezayı yediğim akşam da trafik ekiplerinin vali konağı mevkiinde uygulama yaptığını, hatta o dönemki trafik şube müdürünün kurala yaygınlık kazandırmak maksadı ile sürücülere müsamaha gösterilmemesini emrettiğini de sonradan öğrendim. Beni üzen şey, zaten azami hassasiyet gösterdiğim bir konudan dolayı cezaya çarptırılmaktı.

Sonrasında tanışma şansı bulduğum, Bolu halkının da çok sevdiği, 12 Kasım depremi döneminde Vali Yardımcısı olarak da Bolu’da görev yapmış olan varlığıyla onur duyduğum valimiz Ahmet Zahteroğulları’nın öncülüğünde, “Önce Yaya” kampanyası başlatıldı. Hem yayalara öncelik tanınması hem de dönel kavşaklarda geçiş önceliğinin kavşak içerisindeki araçlara ait olduğuna dair uygulamalar sürücülerde ciddi bir bilinç yarattı. Bugün şehir dışından Bolu’ya herhangi bir sebeple ziyarete gelenler, ister yaya ister şoför olsunlar, Bolulu şoförlerin kibarlığı ve zarafeti karşısında adeta büyülenmekteler. Bununla ilgili paylaşımlara bu aralar daha sıkça rastlıyorum sosyal medyada.

Ancak 50 km kadar batıya çevirdiğinizde direksiyonu, 12 Kasım depremi öncesinde Bolu’nun ilçesi olan, depremin ertesinde de il olan Düzce’ye varıyorsunuz ve kaos başlıyor. Bolu ile kıyas kabul etmeyecek ölçüde kaliteli ve geniş yolları olan Düzce’de ne yaya olarak karşıdan karşıya geçebilmeniz mümkün, ne de dönel kavşaklarda geçiş önceliği kuralı geçerli!

Bir gün, bacanağım Emre ile kırmızı ışıkta geçen bir araç, sol arka çamurluğumuza sağlam bir darbe indirdi. Olay yerinden de kaçtı. Hemen arkamızdan yetişen başka bir sürücü arabasından indi. Elinde bir “şey” vardı: Plaka! Meğer bize çarpıp kaçan aracın plakası kaza sırasında düşmüş, o da onu alıp getirmiş. Karakolda “Plakasını aldınız mı?” diye soran polise, plakayı uzattığımızda küçük çaplı bir kahkaha tufanı yaşanmıştı.

Az daha batıya, Sakarya’ya gittiğinizde ise Düzce ile birebir aynı durumlara şahit oluyorsunuz. Hatta daha vahşisine… Dönel kavşaklarda durum tam bir facia. Burnunu kim daha önce sizin aracın önüne atıyorsa geçiş önceliği kayıtsız şartsız onun oluyor.  İster dönel kavşağın içinde olun, ister tahsisli(!) çakarınız olsun bu durum Sakarya trafiğinde acı bir gerçek ve Bolu’daki gibi cevval bir trafik şube müdürünün emriyle saygı yoksunu sürücülerin canları yakılmadan düzelmesi asla mümkün değil.

Bolu’da belki bu iş uygulama yaparak ve ceza keserek başladı ama şu anda birkaç münferit örnek dışında iddia ediyorum Türkiye’nin en saygılı şoförleri direksiyon sallıyor artık trafikte. Göynük’ten Bolu’ya gittiğimiz hafta sonlarında bu medeniyet karşısında adeta gözlerim yaşarıyor. Yolum düşüp de Düzce ya da Sakarya’da yolda olmam gerekiyorsa sudan çıkmış balık gibi oluyorum. Zira oradaki trafik değil trajik!

Tüm bu yaşadıklarım bana şunu gösterdi: Trafik kuralları aslında Bolu’ya ya da başka bir yere özgü değil. Bunlar, evrensel birer davranış biçimi. Uygulamanın kalıcılığı ise yalnızca ceza yazmakla değil, toplumun her bireyinin —yaya veya sürücü— bu saygıyı içselleştirmesiyle mümkün olur. Kimi şehirlerde örnek bir düzen varken, bazı yerlerde tam tersi yaşanıyorsa; sorun sistemde değil, uygulamada ve zihniyette demektir.

Yorum yazın

Yorum yazmalısınız
İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

2 yorum yapılmış

  • Turan BULUT (4 gün önce)
    Tebrik ediyorum çok güzel bir yazı olmuş.
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Kadir (5 gün önce)
    Tansel hocam konuyu çok güzel özetlemiş... Trafik bazen en keyfili anımız, bazen de kanayan bir yaradır... Bolu örneği de dikkatinizden kaçmasın... Sayın Yazarımız Tansel Karakaya hocamın eline emeğine sağlık... 💙
    %100
    %0
    Yanıtla