Reklam

KURBAN KLİŞELERİ

KURBAN KLİŞELERİ
Paylaş
  • Linkedin
  • Pinterest
  • Whatsapp
  • Telegram
  • Reddit
A+ A-

Yine bir Kurban Bayramı geldi artık alışageldiğimiz klişeleriyle. Kaçan kurbanlıklar, vahşi batılı kovboy edası ile atılan kementler, hastanelerin acil servisinde sakin bir bayram nöbeti geçirmeyi umut eden sağlık emekçilerine ekstra mesai yaptıracak olan sağını solunu doğramış acemi kasaplar, Bayram Namazını ve hutbesini biraz kısa tutması beklenirken “hazır bunca kalabalık cemaati bulmuşum, camide ne kadar uzun tutarsam kârdır” düşüncesiyle uzattıkça uzatan hocalar, bu durumdan muzdarip, kımıl kımıl yerinde duramayan cemaat… Aklıma klişe niyetine bunlar geliverdi ilk aşamada. Kendine has Anadolu insanı gerilimleri…

            Kurbanı kurban kesme yerleri ya da mezbahalarda kesenler için sıra numarası takibi dışında pek bir telaşe yok. İlk gün yoğunluğundan ötürü üç basamaklı sayılarda sıra numarası alabilmiş olanlar “Amaaan, seneye bağış yapacağım! Bu sıra beklenir mi be?!” şeklinde serzenişte bulunurken, aldıkları bu karardan ertesi yılın Kurban Bayramı’nda vaz geçmeleri kesin. “Yıllardan beridir kurbanı ben keserim arkadaş!” inatçılığında olanlar, yerleri de müsaitse eğer kendileri kesecek kurbanlarını. Ama yıllar aktıkça yaş almış olan ve kesim sorumluluğunu yıllardan beri kimselere bırakmayanlar, artık yavaş yavaş o sorumluluğu daha genç kuşaklara devredecekler istemeyerek de olsa. Vee sonuçta ortaya çıkan eserin hiçbir aşamasını beğenmeyecekler, “Ben gençken kimseye bırakmaz kurbanlığı tek harekette yere yıkar, keser, yüzer ve pay ederdim. Böyle de rezil etmezdim!” diyerek kırık not verecekler. 

Z ve Alfa kuşaklarının temsilcisi olan ufaklıklar da kurbanlık eğer küçükbaş ise onunla kısacık sürede duygusal bağ kuracaklar, “Baba, bu tatlış kuzuyu (kuzu dediği de bildiği Merinos Koyunu) kesmesek olmaz mı?” diye ağlamaklı vaziyette Chihuahua köpeciği gibi kafayı büküp kurbanı azad ettirme çabası içine girecekler. Tabii bu talepleri uygun bir dille reddedilecek; serde ibadet şuuru var… 

Kesilen kurbanın etinden, et hiç dinlendirilmeden eve bir kısım gönderilecek, kavurma yapılması tembihlenecek. Normalde beyaz eşya fabrikasında, bantta montaj yapan Ahmet abi, et pişip geldiğinde bir lokma alacak ve “Yav kardeşim bu hayvan çok gezdi bayramdan önce. Bak eti sert olmuş” diyecek sonradan gurme edasıyla. Sanki küçükbaş ile sabah yürüyüşüne çıkmış da dönüşte tansiyonunu ölçmüş! 

Telaşesi var bu bayramın, Ramazan Bayramı gibi değil. İkinci bilemedin üçüncü günü çıkılabilecek bayram ziyaretlerine. Ziyarete gidilen her yerde fiks menü; kavurma, baklava (ya da başka bir şerbetli tatlı), içecek olarak da siyah ya da sarı kola! Yoğun ziyaret trafiğinden ötürü normal öğünler atlanacak, el ayak çekilip de ziyaret faslı ertesi güne kadar devre arasına girdiğinde Beypazarı veya Sarıkız maden suyunun biri gelecek biri gidecek. Ufaklıklarda ise şeker komasına ramak kalmasına rağmen, yedikleri tonlarca şekerin etkisiyle enerji hala tavan! Saat gece yarısını iki geçmiş, veletlerin gözünde uyku namına bir belirti bile yok. 

Ner’de o eski bayramlar!” klişesi ise her bayramın olmazsa olmazı. “Bayram bize bayram sanki sadece. Telaşeyi biz çekelim, millet bayram tatilini dokuz güne yuvarlasın. Ohh ne alâ memleket be!” cümleleri de ana klişenin yancıları. Ha bir de bayram esktrası için Kıbrıs’ta astronomik rakamlarla sahne alan sanatçı(!)ları izlemeye gidenlere “Ayol asıl bunlar bayram yapıyor be!” diyerek gönül bırakmalar…

Ah be bayram; artık çoğu kişi kurbanını paketlenmiş halde marketten alıyor, ziyaretler Whatsapp görüntülü görüşme ile savsaklanıyor, kavurmalar evde, ocağın üzerinde değil airfryerda yapılıyor… Kaçan kurbanlığın hikayesinin anlatıldığı haberimsiler bile eski tadı vermiyor insana. Allah aşkına kaçan kurbanlık mıydı yoksa bizim çocukluğumuz mu, ne dersiniz? 

Mutlu bayramlar dilerim…

Yorum yazın

Yorum yazmalısınız
İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.