KEPAZELİĞİN KRONOLOJİSİ: NORMAL BİR HAFTA DAHA!

KEPAZELİĞİN KRONOLOJİSİ: NORMAL BİR HAFTA DAHA!
Paylaş
  • Linkedin
  • Pinterest
  • Whatsapp
  • Telegram
  • Reddit
A+ A-

Siz de takip ettiniz mi bilmiyorum ama geçtiğimiz hafta gerçekleşen iki mevzu, üzerinde hayli düşünmeye yöneltti beni. Gerçi tee geçen haftadan bahsediyorum; ülkemizde 24 saatte bile neler olup bitiyor takip etmekte zorlanabiliyoruz çoğu zaman. Bu bağlamda geçen hafta sanki uzak bir geçmiş gibi gelebilir. Önemsemeyin; alıcılarınızın ayarı ile de çok oynamayın!

Kerameti kendinden menkul bir gazeteci (!) olan rasim ozan kütahyalı (nam-ı diğer ROK) adlı şahıs, CHP’ye kayyum atanacağını, oluşabilecek toplumsal olaylara karşı Ankara ve İstanbul başta olmak kaydı ile tüm ülkede ek güvenlik önlemleri alındığını ve kolluk kuvvetlerinin tüm izinlerinin iptal edildiğini duyurdu sosyal medya hesabından. Sosyal medyadan duyurdu deyince şunu da belirtmeden geçemem: Önceden gazeteciler, ama gerçek gazeteciler, (sosyal medya olmadığından da olabilir) haberleştirecekleri mevzuları, mensubu bulundukları gazetelerinden ve nadiren de olsa televizyondan kamuoyu ile paylaşırlardı. Paylaşmadan önce de “dokuz ölç, bir biç” ruhuna uygun şekilde defalarca kendi süzgeçlerinden geçirir, teyidini ve sağlamasını yapmadan konuyu kamuoyu ile paylaşmazlardı. Soruşturmacı gazetecilik ve sorumlu yayıncılık ilkeleri gereği uygulamaları üç aşağı beş yukarı böyleydi. Oysa şimdilerde kamuya mâl olmuş kişiler istifa, affedersiniz görevden affını isteme işlemini bile maalesef sosyal medya aracılığı ile yapar oldu. Gerçi dediğim gibi istifa denen mekanizma da kalmadı. İstifada bireysel özgürlük teması hakimdi çünkü. Affını istemede ise biat kültürü ön plana çıkıyor. Neyse bu konumuzun dışında bir durum. Konumuza dönersek ROK, kıraathanede 101 oynayan Ali Dayının bile yapmayacağı şekilde ve son derece de sorumsuzca bu paylaşımı yaptıktan sonra zaten son derece kırılgan bir yapıda olan menkul kıymetler piyasasında bir panik havası ortaya çıktı. Çok şükür ki Borsa İstanbul’da seans kapanmıştı fakat vadeli işlemler ve opsiyon borsasındaki işlemler sürmekteydi. Vadeli işlemlerde sert düşüş gözlenirken gecelik faizler tavan yaptı. İddiaların yalanlanmasının ardından ortalık birazcık duruldu ancak bunun bir manipülasyon olup olmadığı ve piyasalar bu paylaşımla ROK tarafından manipüle edildiyse bundan kazanç sağlayanların kim olduğu muamma olarak kaldı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı re’sen soruşturma başlattı ve ROK her ne hikmetse Bolu’da gözaltına alındı. Bolu Belediye Başkanı tanju bey de durumdan vazife çıkardı ve muhatabı ROK bile olsa düşük profilli bir paylaşım ile konuya müdahil olma gayretine girdi. Neyse, o da konumuzun dışında… Gözaltı kararının hemen ardından özellikle ROK ile aynı kaptan yal yiyenler diyebileceğimiz tipler tarafından bir linç kampanyası başlatıldı. Aynı tayfadan ahmet hakan denen şahıs derhal tutuklanmasını filan istedi, o derece yani. Meksika Açmazı’nda* ilk kurşunu sıkan aynı tarafta olduğu kişiler oldu anlayacağınız. Bu burum beni çok şaşırtmadı dersem yalan söylemiş olmam. Zira bu ROK denen şahısla ilgili olarak 2011yılında bir yazı yazmış ve o gün bu şahsı kullananların zamanı geldiğinde onu klozete atıp sifonu ilk çekecek kişiler olacağını yazmıştım. Merak edenler kişisel blogumdan bahse konu yazıyı okuyabilir.

Şimdii, asıl üzerinde durulması gereken ve fazlasıyla rahatsız edici olan diğer olaya gelirsek… Sabah kuşağı diye nitelendirilen ve çoğunlukla kriminal mevzuların işlendiği programlardan birinde engelli eşinin annesi yani kayınvalidesiyle ilişki yaşayan, hatta ondan çocuk bekleyen damat konu edildi. 21 yaşındaki damat 50 yaşına merdiven dayamış kayınvalidesi ile ilişki yaşamış, ondan çocuk bekliyor ve durum ortaya çıkmasın diye de engelli eşine baskı ve tehdit uyguluyor. Durumun bahse konu bu programlardan birinde işlenerek ayyuka çıkması sonucu toplumsal bir tepki oluştu ve bu tepkinin akabinde damat ve kayınvalide tutuklanarak cezaevine konuldu. Dürüst konuşmak gerekirse bu olay, buna benzer olayların ne ilkiydi ne de sonuncusu olacak. İlişki içinde olduğu damadı ile daha rahat buluşabilmek için garsoniyer kiralayan ve damadını “oğlu” olarak tanıtan kaynanayı, internette tanıştığı 15 yaşındaki çocuğa kaçan 4 çocuk annesi vatandaşı, 3 çocuk babası adamın 4 torun sahibi anneanne ile kaçışını, iki elti bir olup yufkacıya kaçan tipleri, 6 çocuk babası olan 70 yaşında dedeyle kaçan 18 yaşında çocukları ve buna benzer onlarca konuyu yine sabah kuşağı programlarından izlemişti tüm ülke. Bunlar Netflix ya da Amazon Prime dizisi, kurgulanmış şeyler filan değil ha, birebir gerçek mevzular. Emin olun kimi kesimlerce “marjinal” olduğu söylenen bu platformlardaki dizi ya da filmlerin senaristlerine anlatsan “hadi oradan be!” diyecekleri kadar marjinal hadiseler yaşanıyor günbegün ülkemizde. Ekonomik sıkıntılar gün gelir aşılır, bolluk ve gönenç içerisinde yaşanır ülkede. Ama ahlakî yozlaşmanın çözümü maalesef yoktur. Onun da temelinde eğitimsizlik yatar kardeşim. “El alem yapıyor, ben de yaparsam kimse ayıplamaz” düşüncesi bir toplumda hâkimdüşünce olduysa eğer oradan geri dönüş imkânsız değildir belki ama inanın çok sancılı bir süreç, sıradışı önlemler gerekir. Eski haline tam anlamıyla dönmesi de maalesef çok mümkün değildir. Benzer mevzuları gördüğünüzde, okuduğunuzda başlangıçta bahsettiğim tipte gazetecilerin varlığı da şaşırtmaz sizi. ROK gibi tiplerin gazetecilik yaptığı bir yerde damadın kayınvalidesini hamile bırakması çok da şaşırtıcı gelmeyecektir. İşte bu yüzdendir bir avuç cesur yüreğin çok okunmayacağını, okunsa da umursanmayacağını bile bile Göynük Gazetesi’nde amatörce de olsa gazetecilik yapmaya, yazı yazmaya çalışması…

 

* Meksika açmazı olaya karışan hiçbir tarafın kazançlı çıkamayacağı içinden çıkılmaz durum, çıkmaz, açmaz olarak İngilizcede kullanılan argo bir deyimdir. Popüler kültürde ise Meksika çıkmazı genel olarak iki ya da daha fazla kişinin birbirlerine doğru silah çekmesiyle oluşan yüksek gerilimli durum için kullanılır. Gerilimi arttırıcı nokta karşı tarafın kendisine ateş edeceğinden korktuğu için hiç kimsenin silahı bırakmamasıdır. Spagetti Westernlerde ve ikinci seviye filmlerde sık sık kullanılması nedeniyle Meksika açmazı artık bir sinema klişesi haline gelmiştir.

Yorum yazın

Yorum yazmalısınız
İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.